Genç Görünmenin Formülleri

Kim istemez 50’sinde 40 hatta 30 görünebilmeyi. Cildimiz yıllar geçtikçe elastik dokusunu kaybedip ışıltısını yitirmeye başlıyor.Eskisi gibi görünmesek de daha genç ve diri bir cilde sahip olmak için tüyolar da yok değil.

Çoğu kadın da bunu başarıyla gerçekleştiriyor. Onların izlediği yöntemleri ve yaş almadan yaşlanmayı isteyenler için bir yol rehberi hazırladık… İşte 10-20 yıl daha genç, iyi ve genç görünmenin yöntemleri..

Bazı Hormonların Doğru Çalışması
Melatonin, östrojen, glikoz, tiroid, kortizol gibi hormonlar doğrudan ya da dolaylı olarak cilt yaşlanmasından sorumludur.Örneğin ‘’Uyku Hormonu’’ olarak da bilinen Melantonin sağlıklı uyku ve vücudun biyolojik vücut saati için oldukça önemlidir.Dolaylı etkiyi gece biz uyurken cildi yenileyerek yapar.Dolayısıyla en çok salgılanan saat olarak 22.00-04.00 arasında uyku pozisyonunda olur isek cildimizin yenilenmesine katkıda bulunmuş oluruz.

Yine aynı şekilde Kadınlığın doğal seyrinde yaşanacak olan menopoz döneminde östrojen seviyesi oldukça azalacağından cilt yüzeyindeki lipid, su ve kolajen azalarak cildin yaşlanmasına sebep olacaktır.Akılcı çözüme gelince bol sıvı tüketimi dengeli bir beslenme ve östrojen içerikli kremler bu sorunu minimalize edecektir. Vücut ve cilt sağlığı için bu ve benzeri hormonların dengesini koruyarak önleyici tedbirler alabiliriz.

Doğru makyaj,Kaliteli Malzeme
Makyaj yaparken uygun ton ve kaliteli malzeme önemli.Doğal yaşlanma sürecinde kaz ayağı bölgesi,burun ve dudak üstlerinde oluşan kırışıklardan şikayetçiyseniz, krem farlardan uzak durun. Pudra farlar sizin için daha uygun olacaktır. Göz içlerine de beyaz kalem kullanmak ışıltılı bir görünüm verecektir.

Ayrıca kaşlarınız seyrekse kalemle araları doldurarak yaşlı görünümü minimuma indirebilirsiniz. Allık seçiminde şeftali ve pembe tonlar seçilmeli, vuruşlar tam elmacık kemikleri hizasından yapılmalıdır. Aksi halde aşağı ya da yukarıdan yapılan vuruşlar genç görünümü kaybettirir .

Vitaminlerin Önemi
Vitaminler, pırıltılı bir cildin en önemli sırlarından biridir. Özellikle de A,E,C,B3,B9 vitaminleri cildin kolajen dokusunu destekleyerek yaşlanma sürecini yavaşlattığını artık hepimiz biliyoruz. Doğal tüketim en doğrusu olmakla birlikte kapsül olarak da eczanelerden temin edebilirsiniz. Şunu da unutmamakta fayda var ki doğru vitamin doğru miktarıyla birlikte doktor kontrolünde alınmalıdır.

Pudra mı Fondöten mi?
Bu sorunun cevabı cilt tipine ve tene göre değişmektedir. Açık tonlarda pudra sizi olduğunuzdan yaşlı gösterebildiği gibi kırışık sorununuzu daha da belirginleştirebilir.

Eğer cildinizde leke ve sivilce izleri yoksa sadece daha aydınlık bir görünüm için makyaj yapmak istiyorsanız lekeleriniz için kapatıcı kullanabilir ve üzerine aydınlık bir pudra uygulayabilirsiniz. Fondöten ile gözeneklerinizi kapatmanıza gerek kalmaz.
Cilt renginiz farklılıklar gösteriyor ve belirgin cilt lekeleriniz varsa pudra istediğiniz görünümü yakalamanıza muhtemelen yetmeyecektir. Bu nedenle çok yağlı ve kuru olmayan fondötenleri eliniz veya dar uçlu fondöten fırçasıyla cildinize yayabilirsiniz. Yalnız size önerimiz fondöten üzerine pudra uygulamanız olacaktır. Nedeni ise fondötenin cildinizde yağlı ve parlak bir görünüm yaratacak olmasıdır.

Koyu bir fondöten de sizin için ideal olmayabilir.Uygun fondöten veya pudra katman katman sürülmemeli cilde iyice yedirilmelidir.

Dengeli Beslenme
Harici kullanılan cilt ürünlerinin çoğu var olan sorun üzerinde çalışırlar. Ancak sorun henüz oluşmadan önlemini almak daha akıllıca olacaktır. Neyin ne kadar yenmesinden ziyade az az sık sık ve doğal beslenmek beden sağlığı kadar cilt sağlığı acısından da oldukça mühimdir.

Su Hayattır

Temel gereksinim kaynağımız su, cilt için de oldukça önemlidir.Günlük su ihtiyacımız 2,5-3 litre civarında su kaybına uğrarız ki vucut oranımızın %60 ının su olduğunu düşünürsek bu suyu cilde ve vücuda geri kazandırmanın önemini anlıyoruz. Şöyle ki;günde az 2,5 litre su ile cildinize en doğal bakımı yapmış olacaksınız.